
Sekoya Ağacı Ve İnsan
Acı, bizi daha derin bir zarardan korumak için yaratılmışken; ızdırap, acının gönderdiği uyarıyı görmezden geldiğimizde yaşadığımız şeydir.
Acı bir habercidir, koruyucu bir önlemdir.
Hayatlarımızda, kendimizde ve ilişkilerimizde değişmesi gereken şeyleri işaret eder.
‘’ Ey insanoğlu, bu devir bu şartlar altında yürümez, bir şeyler değişmeli, bu diyardan gitmeli ’’
diye seslenir ruhumuza.
Ve içten içe, içimizde saklı, gizli kuytu köşelere ittiğimiz yaralarımızla ilgilenmemizi ister.
Bilimsel açıdan bakılırsa, nöroloji çalışmaları kalp kırıklığının yarattığı acının beyinde fiziksel acıyla aynı bölgelerini harekete geçirdiğini ortaya çıkardı.
Evet, büyük bir hayal kırıklığı yaşadığınızda, kalbinizin parçalanıyormuş gibi acıması, pare pare yanması ve bunu içten hissetmeniz gayet sağlıklı bir durumdur.
Yaşadıklarınız her ne kadar sağlıklı olmasa da…
Bu bahsettiğim acı, herkesin yaşayacağı, yenilir yutulur cinsten bir acı değildir.
Kimsenin böyle bir acıyı tatmasını istemem.
Ama hayat işte; başımıza ne geleceğini, kaç kere parçalanacağımızı ve yanacağımızı bilemiyoruz.
Kimseye söyleyememiştim yaşadığım acının tarifini, anlatamamıştım.
Çünkü toplum ve yorumları…
Ama size diyorum ki, eğer yaşıyorsanız bu semptomlar çok normal; iyi haber, öldürmüyor, güçlendiriyor.
Ama öyle oturduğunuz yerden bir güç bulmaz sizi.
İlerlemek zorundasınız.
Her ne olursa olsun bir adım atın ve isteyin.
İnsan eksikliğini hissettiği şeyi ister derler.
Neyden eksiksiniz veya neyiniz eksik?
Onu bulun, tamamlanmaya çalışın.
Bu içsel bir arayış, doğruluk ve yürek ister. Bu sizi elbette zorlayacaktır.
Fıtratımızda güçlü olmak var. Bunu unutmayın ve hissedin içinizdeki o gücü.
Ben hep düşündüm, sorguladım.
Farkına vardım, vardırıldım.
Her günün sonunda kendimi bu satırları sizlerle paylaşırken buldum.
Ben eksik bir yanımı tamamladım, tamamlamaya da devam ediyorum.
Siz gerçekte kimsiniz? Ne istiyorsunuz? Hayat ve yaşam sizin için ne anlam ifade ediyor?
Sorgulayın, düşünün, keşfedin, bol bol terazide tartın.
Bizler zorlukları yenme bakımından birbirimizden farklıyız.
Bir orman yangını, her bir ağacı aynı derece etkilemez.
Örneğin Sekoya ağacı, yanmaz bir özelliğe sahiptir.
Aramızda doğuştan Sekoya ağacı gibi olanlar ya da zamanla olmak zorunda bırakılanlar elbette var.
Ama bizler doğadan ilham alalım ve Sekoya ağacını unutmayalım. 🙂
Bizler zor durumlardan sadece çıkmaya değil, çıkarken aynı zamanda daha iyiye gitme ve ilerleme kapasitesine sahibiz.
“Öldürmeyen acı güçlendirir” cümlesi bir klişe değil; buna siz de inanın.
Unutma, en karanlık anların içinde bile, ruhun en derininde yeniden doğmayı bekleyen bir güç saklıdır.

