-
Kurtarıcı Olmanın Bedeli
Hayatının büyük bir kısmını “iyi” olmaya, “güçlü” durmaya ve herkesi idare etmeye mi adadın ? Belki kimse fark etmedi ama sen yıllardır görünmeyen bir yükü taşıyorsun… Bu yazı, sessizce yorulan, hep gülümseyen ama içten içe kendini unutanlara gelsin. Kendini tanımaya, şefkatle hatırlamaya bir adım atmak istersen, okumaya devam et… Hiç düşündün mü, herkesi idare eden, her şeyi toparlamaya çalışan kişi olmayı ne zaman öğrendin ? Belki de çok küçükken… Annenin yüzü asılmasın, üzülmesin diye sessiz kaldığında… Baban kızmasın diye hatanı gizlemeyi seçtiğinde… Evde huzur bozulmasın diye içinden geçenleri bastırıp fazla gülümsediğinde… Uslu, akıllı bir çocuk rolü oynarken kendini unuttuğunda… İşte o anlarda farkında olmadan bir inanç yerleşti içine: “Ben iyi…
-
Kırılmak Neden Kötü Olsun ? Kintsugi Felsefesiyle Yaralara Başka Bir Bakış
“İnsan hata yaptığı kadar olgun, kırıldığı kadar güçlüdür.” Zaman zaman hayattan payımıza düşen acılarla sarsılır, nefessiz kalırız. Koca bir okyanusta değil, yumruğumuz kadar bir kalbin içinde boğuluruz. Hayallerimiz, heveslerimiz kursağımızda kalır; aldığımız nefes bile ciğerlerimize ulaşamadan içimizde düğümlenir. O an geldiğinde, sessizce fısıldarız: “Tükendim.” Ama zaman, sabır ve kabul ile anlarız ki yanılmışız. Çünkü kırılmak, bir son değil; yeni bir başlangıcın eşiğidir. Kırılmak, Yeniden Doğmanın Başlangıcı Olabilir Mi ? Hiç kendini tam anlamıyla kırılmış hissettin mi ? Hayatın bir yerinde “Artık devam edemem,” dediğin oldu mu ? Peki, o anın ardından yeniden ayağa kalktığında, gerçekten aynı kişi miydin ? “Bazen en çok kırıldığımız yerde başlarız gerçekten var olmaya.” Hayat bazen…
-
Doğal Afet Ve İnsan
Siz hiç birinin bahçesine eşsiz bir çiçek ekebildiniz mi ? … Bu cümleyi yazdıktan hemen sonra İstanbulda 6.2 büyüklüğünde bir deprem yaşandı. Sarsıntı başladığında hayat birkaç saniyeliğine durdu. Yaşanılan gerçek sarsıntıyken, hissedilenlenler şok ve korku oldu. Korku, panik ve dua aynı anda yaşandı. Yerin altından yükselen uğultu, göğsümüzde yankılanan dualara karıştı. O an anladık ki doğa bizden çok daha güçlü ve bizler onun karşısında yalnızca birer misafiriz. Depremin ardından ilk hissedilen duygu şoktu, hemen arkasından ise korku geldi. Telefonlarımıza sarıldık. Kalbimizin yankı bulduğu o birkaç kişiye ulaşmaya çalıştık. Herkes, “İyi misin?” demek, sevdiklerinden “iyiyim” yanıtını duymak istedi. Ne büyük bir teselli, ne kıymetli bir cümle… Doğal afetler ürkütücü, korkutucu ve…
-
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı Kütüphanesi: Bir “Acaba”nın İçinde Kaybolmak Bazı kitaplar vardır; sadece okunmak için değil, hissedilmek, yaşanmak ve hatta iyileşmek için yazılmıştır. Matt Haig’in Gece Yarısı Kütüphanesi de tam olarak böyle bir kitap. Belki de bu yüzden üç yıl boyunca kitaplığımda sessizce bekledi. Sırasını değil, vaktini beklemiş meğer. Çünkü her şey gibi bazı kitaplar da hayatımıza tam da ihtiyaç duyduğumuz anda girer. Kitabın başkahramanı Nora Seed’in hikayesi, karanlık bir gecede başlıyor. Yaşamak için hiçbir sebep bulamayan, geçmişin yüküyle ezilmiş bir kadının, hayatına son verme kararıyla. Sevdiği kedisinin ölümünü bile kendine yükleyecek kadar derin bir öz şefkat eksikliğiyle boğuşan Nora, aldığı ilaçlardan sonra kendini bambaşka bir yerde buluyor: bir kütüphanede. Ama…
-
Küçük Prens Felsefesi
Küçük Prens kitabı nazik yürünen bir yoldur. Tıpkı etrafla bütünleşen cennet gibi. Küçük Prensin kırılganlığı ise, onun zayıflığı değil saflık derecesidir. Küçük Prens felsefesi bize öğretmiştir ki; ‘Saf bir kalp, saf bir bardak gibi özen ister.’ 🌟 …